Anadolunun İlk Hac Merkezi Pessinus, Güney Sakarya dolaylarının ilk çağda en tanınmış şehirlerindendir. Sivrihisar’ın 16 km. güneyinde bulunan ilk çağın bu antik şehrinde bugün Ballıköy yer almaktadır. Daha çok bir Frig şehri olarak bilinen Pessinus, tarihte ‘Pessimonte’, ‘Pessinunt’, ‘Pessinonte’ olarak da adlandırılmakta idi.
İlk çağda Pessinus’un önemli bir yere sahip olmasının nedeni ise Kibele Tapınağı’nın burada bulunmasıdır. Ayrıca ünlü Kral Yolu da Pessinus’tan geçmektedir. Kibele’nin Önemi
Kibele(Kybele), binlerce yıl evvel özellikle Anadolu’da yaşayan insanlar tarafından benimsenmiş, kutsal kabul edilen, sosyal hayatta da önemli bir yere sahip olan bir Tanrıçadır.
Tanrıça Kibele’nin birçok özelliği vardı. O dönemdeki inanışa göre Kibele, Tanrıların en büyüğü idi. Bereketin sembolü, doğanın ve dağların anası, şehirlerin kurucusu idi. Frigler döneminde, Tanrıça Kibele’ye, altın tacı, elinde dümbeleği, zarif elbisesi ile aslan başlı bir taht üzerinde oturur şekilde sembolleştirilerek tapılırdı.
Pessinuslular, ona Agdisti ve zaman zaman o yöredeki kutsal dağ Dindimus’tan ilham alarak Dindimen de derlerdi. Aynı zamanda Büyük Ana, Muhteşem Ana, Ulu Ana olarak da adlandırılmıştır. Tanrıça Kibele İnanışı, Hititlerin Kubaba adındaki Tanrıça inanışlarının bir devamı olarak da kabul edilebilir.
En Görkemli Kibele Tapınağı Pessinus’ta
İlk çağda, Anadolu’da özellikle Frig halkı arasındaki Tanrıça Kibele sevgisi ve ona olan inanç, birçok yerde onun adına tapınakların yapılmasına yol açmıştır. Ancak bu tapınakların en ünlüsü Pessinus’tadır. Rivayetlere göre o dönemde Güney Sakarya dolaylarındaki bu antik şehirde yüzbinin üzerinde bir nüfusun yaşadığı söylenmektedir ve bu kalabalık nüfusun katkısı ile Pessinus’taki tapınak diğerlerine göre daha görkemlidir.
Pessinus’taki Tanrıça Kibele Tapınağı önce bir göktaşı ile sembolize ediliyor iken daha sonraları kraliçeye benzer şahane bir heykele dönüşmüştür. O dönemde Kibele Tapınaklarında, soylular arasından seçilen tapınak rahipleri görev yaparlardı. Bu tapınak rahipleri, tapınağa getirilen adak eşyalardan yararlanırlardı.
Tapınaklar o devre göre oldukça gösterişli idi. Özellikle Pessinus’taki Kibele Tapınağı’nın çok görkemli olduğunu yukarıda söylemiştik. Bu tapınağın kapısı gümüş sütunlar ile süslenmişti. Bu sütunlar tapınağın haşmetini yansıtır ve bu tapınağı ziyaret etmek için Pessinus’a gelenleri son derece etkilerdi.
M.Ö. III. yüzyılda Avrupa’dan Anadolu’ya gelen Galat Kavimleri ile Frigyalılar arasında o dönemde bir rekabet başlamış ve sonunda Galat Kavmi, o dönem için önemli bir yerleşim merkezi olan Pessinus’u ele geçirmiş ve burayı kendilerine başkent yapmıştır. Pessinus’a yerleşen Galat Kavmi, Tanrıça Kibele Tapınağı’nın ziyaretçilerinden sağladığı zenginliğe göz dikmiş ve ‘tapınak rahipliği’ görevinin de kendilerine geçmesi için çalışmışlardır. En sonunda tapınağın rahiplik hizmeti yarı yarıya Friglerle Galat Kavmi arasında pay edilmiştir.
Frig Halkı arasında Tanrıça Kibele’nin aşklarına da inanılıyordu. O dönemdeki inançlara göre Tanrıça Kibele, Friglerin yakışıklı çobanı Attis’e aşıktı. Ancak yakışıklı çoban Attis, Tanrıça Kibele’ye ihanet ettiğinden dolayı cinsel organı kesilerek cezalandırılmıştı. İşte bu nedenle Tanrıça Kibele Tapınağı’nda hizmet görecek olan soylulardan seçilen rahiplerin önce cinsel organlarının kesilmesi zorunlu idi. Bu rahiplerin geniş harmanilere bürünerek kadın gibi yürümeleri, saçlarını kadınlar gibi uzatmaları da gelenek haline gelmişti ve bu gelenekler Tanrıça Kibele’nin ilahi affına sığınmak ve ona yaranmak için olduğundan toplumca yadırganmıyordu.
Pessinus’un ünlü Kral Yolu üzerinde bulunması, şehirdeki ticari hayatın canlı ve zengin olması, nüfusunun yüzbinden fazla olması ve dolayısı ile en görkemli Kibele Tapınağı’nın bu şehirde olması, Pessinus’u daima canlı tutuyordu. Tanrıça Kibele Tapınağı daima ziyaret edilen kutsal bir mekandı. O dönemdeki insanlar burayı ziyaret ederek hacı oluyorlardı.
Pessinus her zaman hareketli bir şehir idi; ancak bahar aylarının gelmesi ile Pessinus daha da canlı ve hareketli bir hale bürünüyordu. Zira Pessinuslular kış aylarının bitip bahar aylarının gelmesi ile birlikte Tanrıça Kibele adına kutsal bir tören yaparlardı. Bir hafta süren bu kutsal törende, Pessinus’un yaşlısı genci herkes en güzel, en renkli elbiselerini giyerlerdi. Bu törene değişik coğrafyalardan gelen bir çok insan da katılırdı. Pessinus’a gelen bu ziyaretçi hacılarla birlikte Tanrıça Kibele Tapınağı’nda o yılın bolluk bereket içerisinde geçmesi için Kibele’ye dualar edilir, onun sevgisi kazanılmaya çalışılır, adaklar adanırdı.
Kibele törenlerinin özelliklerinden biri de çalgıcılardır. Bunlar çeşitli çalgı aletleri ile Pessinus’a dışarıdan gelen hacılar ile yerli halkın Tanrıça Kibele adına yaptıkları törene renk katıyorlardı. Bu törenlerin en önemli kişileri ise şüphesiz ki tapınak rahipleridir. Bunlar tören için özel kıyafetler giyerlerdi. Harmanileri omuzlarından aşağı sarkar, başlarına geçirdikleri sivri külahları Babil Kulesi’ne benzerdi.
Emre KOZAN ® sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.