Özgür Yazılımlarla ofisinizin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz. Biraz araştırma, destek, okuma, kurcalama ve bolca güncel takibiyle bu mümkün. Konuyla ilgili kısa hikayem şöyle;
Geçenlerde bir arkadaşım kendi işini kurdu. Ve fakat kısıtlı bütçesiyle bilgi işlem altyapısında ve kurulumda kendisine yardım etmek zorunda olduğum konusunda 3 kilo rakı içirerek beni ikna etti. Üstelik balıklar çok tazeydi…
Neyse, ilk önce neler yapacağını anlattı. 4 kullanıcılı bir ağ ortamı, 1 adet sunucu (dosya,uygulama ve veritabanı sunucusu), tabi ki paylaştırılmış bir internet, kullanıcılara ofice paketleri, antivirüs, antispyware, firewall ve bir adet en az iki kullanıcılı ticari paket program gerekiyordu.
Benim iş yerinde laptopları kurup güncellemelerini yaparken bir yandanda internet’ten açık kod yazılımları indirmeye başladık. İşte işin keyifli yanı başlıyor. (Aşağıda bahsi geçen tüm yazılımlar ücretsiz açık kaynak kodlu yazılımlardır.)
İlk önce güncelleme sonrası hantal ve 3 aylık deneme sürümü Norton Antivirüs’ü bir güzel kaldırdık. Sonra hemen bir clamav kurduk, üzerine bir de winpooch attıkki spyware ve antispam işini çözerken clamav’yi gerçek zamanlı arama moduna sokabilelim. Yoksa clamav suya sabuna dokunmuyor, sadece güncellemelerini yapıp senin virüs aramanı bekliyor.
Tabiki bir dergi cd’sinden “klasik araçlar”ı kurduk. Bunlar Firefox internet gezgini, Thunderbird posta okuyucusu ve diğer ıvır zıvırlar (xvid codec, quicktime, acrobat reader falan filan) oldu.
Sonra office ihtiyacını hepinizin bildiği openoffice.org ile çözdük. Arkadaşım göz yaşları içinde beni izlerken “sormadan edemicem abi” dedi “muhasebe yazılımı ve sunucu işini n’apcaz peki? onlarında ücretsizi var deme şimdi!..”. evet var;
Ticari paket için turkuaz’a gittik güncel sürümü indirip denemek için laptop’ın birine kurduk. Pek şık çalıştı. Çok kullanıcı desteği de varmış ama denemedik henüz.
Sunucu işine gelince benim evde müzik işinde kullandığım eski masaüstü bilgisayarıma bir adet fedora kurup, üzerindeki samba (dosya sunucusu, üstelik clamav ile antivirüs eklentili!), mysql ve postgresql (ticari paket için) gibi servisleri aktif hale getirmem ve güncellemeleri yapmam yaklaşık 2 saatimi aldı. Üstelik güvenli internet paylaşımı için aynı makineyi kullanmaya karar verdik (adsl modemi değil). Bu eski makinem celeron 2000, 1Gb ram, 120GB disk, bir adet ethernet ve bir adet kablosuz ethernet ile fazlasıyla bir sunucu oldu fedora ile…
Kablosuz ağ yapılandırması, internet paylaşımının testi ve güvenliği, ticari paketin sunucuya kurulumu ve paylaştırılması, yazıcıların ayarlanması falan filan yaklaşık 6 saatimizi aldı. Şu an arkadaşım tekliflerini openoffice’le pdf formatında hazırlayıp thunderbird’le yollayabiliyor, virüslerden, spywarelerden korunuyor, turkuaz ticari paketle muhasebe kayıtlarını, stok durumunu, siparişlerini, cari borç-alacağını, kasa ve banka durumunu gözleyebiliyor, dosya sunucusunda ortak belgeler üzerinde çalışıyor, sunucu üzerinden internete güvenli bir şekilde çıkıyor. Üstelik bunlar için beş kuruş ödememiş olmasına hala şaşırıp “abi niye bu adamlar satmıyor bunları” sorusunun cevabını defalarca anlatmama rağmen, yaptığım dost işi yardımdan dolayı olayı kavrayamıyor.
İşin özü şu: Lisanssız yazılım kullanmayın! Ama lisanslara vereceğiniz parayı donanıma yatırın. Alışkanlıklarınızı biraz değiştirirseniz hemen hemen her ticari paketin bir açık kaynak kodlu karşılığını bulabilirsiniz. Yakınınızda bu konuda yardımcı olacak biri olmasa bile bolca okuyup, forumlara üye olup, kurcalayıp olayı çözebilirsiniz. Office yazılımını nasıl öğrendiniz sanki, ya da işletim sistemi alışkanlıklarınız nasıl gelişti?.. Kendi kendinize İşletim sistemi kurmayı, internete çıkmayı, crack programları bulup, indirip kurmayı nasıl öğrendiniz peki?
Saygılarımla..
Emre KOZAN ® sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.