Gitar hakkında pek bilgisi olmayan müzikseverler ve gitara yeni başlamış kişiler için perdesiz gitar hakkında birkaç kelam etmek istedim.
Gitar çalımında sapta bulunan perdelerin işlevi çalınan sesin tonunu ayarlamaktır. Yani bir müzisyen sapta kimi yerlere basarken ses, müzisyenin parmaklarından değil de aslında perdelerden geliyordur.

Sapta bulunan her perde -ki klasik gitar diye tabir edilen gitar 18, elektro gitarda genellikle 22 adet bulunur- nota olarak yarım sese tekabül etmektedir. Böylelikle verebileceğiniz en küçük aralığa sahip ses bir tam notanın yarısı kadar olabilecektir.

Perdesiz gitarda ise adından anlaşılacağı üzere perdeler bulunmaz. Ses, ilk elden yani müzisyenin parmaklarından gelir. Dolayısıyla perdeli bir gitara nazaran daha yumuşak tınılar duymak mümkündür.

Normal bir gitardaki yarım ses verebilme sınırlandırılması da otamatik olarak ortadan kalkmaktadır. Türk Müziği ve Arap Müziği’ne özgü koma diye tabir edilen iki sesin 9 ila 21 aralığa bölünmesiyle oluşan seslere ulaşmak mümkündür. Ancak tahmin edeceğiniz üzere böyle hassas farkların bulunduğu bir yapıda istenilen, doğru sesleri verebilmek oldukça güçleşmektedir. Bu güçlük, müzisyenin ustalığını, müzik ve enstruman bilgisini ön plana çıkaran bir unsurdur. Bu konu üzerinde yapılan hatalar da entonasyon olarak nitelendirilir.

Temel olarak perdesiz gitar yapımı iki şekilde olur. Birincisi böyle bir yapımın markalarca pek benimsenmemesinden dolayı ülkemizde orijinal bir perdesiz gitar bulmak pek mümkün değildir. Sıfırdan yapım ise lütiye, enstruman yapımcıları tarafından gerçekleştirilen imalatlardır ki özel yapım olduğu için maliyeti biraz yüksektir. İkinci yol ise normal bir gitarın perdelerinin sökülmesi veya sap kısmının değiştirilmesidir.

Sap değişimi oldukça riskli ve ustalık gerektiren bir iş olduğu için pek tavsiye edilmez. Perdelerin sökülmesi ise gitardan anlayan biri tarafından kargaburnu ya da gitar için üretilmiş gereçler ile kolaylıkla yapılabilir. Daha sonra perdelerden kalan boşluklar ağaç dolgu macunu ile doldurulup “0” ya da “1” numara zımpara ile zımparalanır. Tellerin yüksekliği biraz düşürüldükten sonra “sonsuz perde” alemine geçiş yapılır.

Gitar türlerinin hepsini perdesiz gitara çevirmek mümkündür. Dolayısıyla gitarın çeşitlenmesi ile yapılabilecek müzik türünde de geniş bir yelpazeye rastlamak mümkün. Türküden, etnik caza kadar birçok türe ulaşabiliriz.

Dinlemek isteyen arkadaşlarımız için elbette ilk olarak Erkan Oğur’u yazmak gerekir. Kendisi gerçekten dinlenebilecek, öğrenilebilecek, örnek alınabilecek yegane insanlardan biridir. Çok şükür ki kendisinin elini sıkma, birkaç dakika sohbet edebilme şerefine nail olmuşluğum vardır. Ancak kendisi adına maalesef pek elle tutulur bir link veremiyorum, belki şuradaki adres biraz fikir sahibi olmanıza yardımcı olur. Internette onunla alakalı birçok efsaneye rastlamak mümkün. Şunu söyleyebilirim, kendisi perdesiz gitarı ilk yapan kişi değildir. Klasik gitarın perdelerini söken ilk kişi olduğu doğrudur. Ancak o zaman koşulların yetersizliğinden dolayı patent konusunda sıkıntılar çekmiş ve klasik perdesiz gitarın patentini alamamıştır.
İkinci olarak yazabilceğim Türk müzisyenlerden biri de Cenk Erdoğan’dır.

Aslına bakarsanız burada yabancı müzisyenler de olabilirdi ancak yabancı müzisyenlerin perdesiz yorumları bana pek içaçıcı gelmediğinden isim ya da link verme gereği duymuyorum. Ancak yotube gibi sitelerde arama yapılırsa birçok sonuca ulaşmak mümkün.

Biraz daha fikir sahibi olmak isteyen arakdaşlarımız için şu ve şu siteyi önerebilirim.


Emre KOZAN ® sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir Cevap Yazın