Uzun saçları, sakalı ve heybetli görüntüsüyle bilgisayarların RMS olarak tanıdığı bu adam kullandığımız yazılımı anlayabilmemizi, tüm dünya ile paylaşabilmemizi, teknik bilgilere sahip olmasak dahi bilgisayarın başına oturduğumuzda kendimizi özgür hissetmemizi sağlayan yakın tarihte çok az rastladığımız bir idealisttir.
İnsanların geneli konulan kuralları özelliklede bu kuralların sonucunda daha çok para kazanacaklarsa sorgulamadan kabullenir. Söz konusu kuralların kime neye hizmet ettiğini düşünmeden uygulamaya geçirir. Ancak bazıları bırakın bu gereksiz kuralları kabullenmeyi, kabullenmek kelimesinin hafızalarında yer etmesini dahi istemezler. “İnsanlar benim dünyayı olduğu gibi kabul edebileceğimi söylüyorlar. Saçmalık! Ben bu dünyayı kabul etmiyorum.”
Stallman ve Özgür Yazılım Projesi yalnızca bilgisayar tutkunları ve programcılar için değil bilginin değerli olduğunu düşünen ve ona ulaşmak uğruna çabalayan herkes için büyük önem taşıyor. Richard Matthew Stallman, Daniel Stallman ve Alice Lippman’ın oğlu olarak 19 Mart 1953’te New York, Manhattan’da dünyaya geldi. Bilgisayarla ilk kez lisede yine Manhattan’da ki IBM New York Bilim Merkezi’nde tanışan Stallman kısa bir süre sonra PL/I* (Programming Language One) ile ilk programını yazar.
Programming Language One(PL/I), sayısal hesaplamalar ve yapısal programlamayı destekleyen çok çeşitli programlama gereksinimlerine cevap verebilecek zenginlikte komutlara sahip bir programlama dilidir.
Stallaman 1971’de Harvard Üniversitesi’ne girer, ilk yılında almış olduğu iki dönemlik bir matematik dersi olan bizim lisans altı diyebileceğimiz Math55 de gösterdiği yüksek performansın ardından henüz 18 yaşında iken MIT(Massachusetts Institute of Technology) Yapay Zeka Laboratuvarı’nda programcı olarak çalışmaya başlar. 1974 yılında Harvard Üniversitesi fizik bölümünden yüksek onur derecesi ile mezun olur ve MIT’de ki çalışmaları üzerine yüksek lisans yapar. Stallman burada işletim sistemi geliştiren bir grubun içerisinde yer almaktadır. LISP dili sayesinde geliştirilmeye çok açık olup halen yaygın olarak kullanılan Emacs metin editörünün ilk versiyonunuda bu yıllarda yazmıştır. Her ne kadar böyle bir tabir olmasada Emacs bence bir geliştirme editörü olarak adlandırılabilir. 40 yıla yakın serüveninde bir çok farklı uygulamaya dönüştüğü bilinir.
Richard bu dönemde MIT’de oluşan hacker kültürünün bir parçası olmuş ve bu kültürün gelişimi için kayda değer bir çok iş yapmıştır. 1973-75 yılları arasında ağ üzerinden gelişen ve ortak bir çalışma sonucu ortaya çıkan Jargon File v.1’in yazarlarındandır.1983 yılında The Hacker’s Dictionary olarak kitap haline getirilen bu belgede Richard biyografisine şu satırı ekliyor ;
“Richard Stallman” is just my mundane name; you can call me “rms”.
(” Richard M. Stallman benim günlük ismim, siz bana RMS diyebilirsiniz” )
Not:Yazının devamında kendi isteği üzerine Richard Stallman’dan “rms” olarak bahsedeğiz.
Programlama ve bilgisayara aşık olan hacker’lar yazdıkları yada beğendikleri bir yazılımı paylaşmayı seviyorlardı. Fakat değişen dünya ile birlikte ne yazık ki bilim enstitüleride amaçlarından sapıyordu. Zaman içerisinde MIT’de bazı değişimler başlamıştı. Yöneticilerin kontrolü adına makinalar şifreleniyordu. RMS yapılan eylemden elbette ki hoşlanmadı ve karşı bir hareket başlattı. Şifre çözücü bir program yazan RMS herkese şöyle bir mesaj yolladı;
“Hello? I see that you’ve chosen the password mumble, whatever it was.How about if you do as I do just type Enter for your password it’s much shorter, much easier to type.”
Bu mesaj ile kontrolün gereksiz olduğunu ima etmek için yalnızca şifrelerini mırıldanıp enter’a basmayı kabul eden bir çok kullanıcı RMS’in gerçekleştirdiği hacking hareketine katıldı. Fakat tek problem kontrol değildi. Kapitalist sistem MIT’yi iyiden iyiye sarmıştı. Bilimsel çalışmalar, yazılan programlar artık kar amacı güdüyordu. 1976’da Amerika Telif Hakları Yasası’yla birlikte programlara telif hakları isteniyor ve özel yazılımlar artıyordu. Bu elbette kodların kapatılması anlamına geliyor dolayısıyla yazılımı paylaşmakta suç sayılıyordu. 1981 yılında RMS’in de içinde bulunduğu MIT Yapay Zeka Laboratuvarı’ında çalışanlara Symbolics’den bir iş teklifi geldi. Elbette ki bu teklif günümüz piyasa programcılığından farklı değil. Yazılan programların kaynak kodları kapalı kalacaktı. Çalışanların bir çoğu bu teklifi kabul ederken RMS’in bakış açısı şu oldu;
“Parayı bu şekilde kazanabilirdim ve büyük olasılıkla kendimi çok eğlendirirdim kod yazarken. Yalnız kariyerimin sonunda geriye baktığımda insanları ayırmak için duvarlar ördüğümü görürdüm ve hayatımı daha kötü bir dünya yaratmak için geçirdiğimi hissederdim. Bir programı sevdiysem, bu programı seven kimselerle onu paylaşmalıyım. Yazılım satıcıları kullanıcıları bölmek ve alt etmek istemektedir, kullanıcıların birbiriyle yazılım paylaşmama konusunda fikir birliği içinde olmasını isterler.Diğer kullanıcılarla bu şekilde dayanışmayı kırmayı reddediyorum. Yıllarca bu gibi eğilimlere ve diğer soğukluklara karşı koymak için Yapay Zeka Laboratuarında çaba harcadım ancak sonunda çok ileri gittiler: Benim irademe karşı bazı şeylerin yapıldığı bir kurumda daha fazla kalamazdım.”
Bunun üzerine RMS 1983 Eylül’ünde GNU Manifestosunu yayımlayarak aynı adlı projeyi başlattı. Hemen ardından MIT’de ki görevinden istifa etti. Bu proje başta yine RMS’in kurduğu Free Software Foundation(Özgür Yazılım Deneği) ve Leage of Programming Freedom gibi bir çok oluşumun temelini attı. 2001 yılında kurulan Wikipedia’da yine GNU projesinin bir meyvesi sayılabilir. GNU’s Not Unix!
GNU: Güney Afrika’da ki öküz başlı antiloptur. Wildebeest adıylada bilinir. GNU projesinin logosuda da bu hayvan kullanılmıştır.
GNU projesinin çıkış amacı özgür bir işletim sistemi geliştirmekti. Bilindiği üzre İngilizce’de özgür ile bedava eşsesli olarak “free” ile nitelendirilmektedir. Fakat RMS defalarca GNU Projesi’nde bu kelimenin özürlük anlamında kullanıldığını belirtmiştir. Hatta İstanbul’da ki bir seminerde durumla ilgili şöyle bir cümle sarf ediyor;
“In English, the meaning of ‘free’ is vague, we don’t have a word like özgür” .
Özgür Yazılım Projesi gelişiyordu fakat bu ileride yazılımlar için bir sorun yaratabilirdi programların özgürlüğünü koruma amaçlı bir lisans gerekiyordu. Bu sebeple RMS Genel Kamu Lisansı/GPL ‘yi(General Public Lisance) yayımladı. Bu lisansla yazılımlar daima açık kaynak kodlu kalacak ve özgürlüklerinden hiç bir şey kaybetmeyecekti. GNU GPL kapsamlı olmasının yanında 4 temel özgürlüğü esas alır. Bunlar ;
Özgürlük no 0: her türlü amaç için programı çalıştırma özgürlüğü.
Özgürlük no 1: programın nasıl çalıştığını inceleme ve kendi gereksinimleri doğrultusunda değiştirme özgürlüğü.
Özgürlük no 2: yeniden dağıtma ve toplumla paylaşma özgürlüğü. * Özgürlük no 3 : programı geliştirme ve gelişmiş haliyle topluma dağıtma özgürlüğü.
GNU’nun her ürünü gibi GPL’de geliştirilmeye açıktır. Gelişen teknoloji ile yetersiz kaldığı bazı alanlar oluştuğundan 1991 Haziran’ında yine FSF tarafından GPLv2 yazıldı. (GPLv2Resmi olmayan çeviridir). 29 Haziran 2007 de yayımlanan ve hala yürürlükte olan GPLv3 ise RMS’in başkanlığını yaptığı Özgür Yazılım Vakfı , Eben Moglen ve Yazılım Özgürlüğü Hukuk Merkezi tarafından yazıldı. RMS hala Özgür Yazılım Vakfı’nın başkanlığını yapmakta. Doktorasını bitirememiş olması 6 üniversiteden fahri doktora almasını engellemedi. Söyledikleri ve yaşam tarzı her yönüyle uyum sağlayan ender insanlardan biri ve hiç şüphesiz onun başlattığı Özgür Yazılım Hareketi bilgisayar dünyasında bir çığır açtı. GNU’dan ve RMS’ten bahsedildiğinde insanlar bir soru sorar. Bu sorunun cümleleri çoğu zaman değişsede anlatılmak istenen aynı olur belki okurken sizde sormuşsunuzdur diye Richard Stallman’ın cevabını ekleyeyim;
“Yeteneklerini kullanarak başarılı olan insanlarla bir sorunum yok, sadece başarının en üst hedef olmadığını düşünüyorum. Özgürlük, bilginin paylaşılması /genişlemesi başarının, kişiselliğin ötesinde şeyler. Kişisel başarı yanlış değil ama etkisi sınırlanmış, eğer gerektiği kadarını elde ettiyseniz hala bunun için açlık duymak ayıp, tabii doğruluk, güzellik ve adalet için durum tam tersi.”
Stallman seminerler için bir kaç defa da Türkiye’ye gelmiştir. 2004 yılında Bilgi Üniversitesi Özgür Yazılım ve Açık Kaynak Günleri etkinlğinde ki konuşmasını buradan izleyebilirsiniz. Yine kendisinin yazdığı Özgür Yazılım, Özgür Toplum isimli kitabın pdf haline buradan ulaşabilirsiniz.(Türkçe) Ayrıca RMS’in sözü ve müziği kendisine ait olan Free software Song isimli bir de şarkısı vardır.
Yazıyı RMS’ten bir alıntıyla bitirelim;
“Geleceği göremiyorum çünkü gelecekte ne olacağı “size” bağlı. Eğer özgürlüğe değer veriyorsanız ve özgürlüğünüz için mücadele ederseniz, “sizin” yardımınızla kazanabiliriz. Kimse “sizin” yardımınız olmadan bizim çabalarımınız yeterli olup olmayacağını bilemez.”
Emre KOZAN ® sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.